Johari penceresi kimin eseri ?

Johari Penceresi Kimin Eseri? İnsanları Daha İyi Anlamanın Kapılarını Aralamak

Herkese merhaba! İnsanları anlamak, onları dinlemek ve daha derin bir şekilde tanımak hepimizin içinde bir merak uyandıran bir konu olmuştur, değil mi? Kendimizi daha iyi tanımak ve başkalarıyla daha sağlıklı ilişkiler kurmak için bazen bir rehbere ihtiyacımız olur. İşte tam burada devreye giren, psikolojinin en ilgi çekici araçlarından biri olan Johari Penceresi var. Peki ama, bu keşif yolculuğunun haritasını çizen isim kimdi? Johari Penceresi kimin eseri?

Bugün sizlere, psikoloji dünyasında önemli bir yer tutan bu kavramın tarihçesinden ve uygulamalarından bahsedeceğim. Gelin, birlikte bu pencereden bakarak kendimizi ve çevremizi nasıl daha iyi anlayabileceğimizi keşfedelim!

—

Johari Penceresi’nin Doğuşu: Joseph Luft ve Harry Ingham

Johari Penceresi, 1955 yılında psikologlar Joseph Luft ve Harry Ingham tarafından geliştirilen bir kişisel farkındalık ve iletişim modelidir. İkili, grup terapilerinde kullanılan bu modelin, bireylerin kendilerini ve başkalarını daha derinlemesine anlamalarına nasıl yardımcı olabileceğini araştırmışlardır. İsimlerinden de anlaşılacağı üzere, modelin adı, ikilinin isimlerinin birleşiminden ortaya çıkmıştır: Joe (Joseph) ve Harry (Ingham), Johari Penceresi.

İlk olarak, kişisel farkındalık ve ilişki dinamikleri üzerine yoğunlaşan bu model, özellikle grup terapilerinde ve takım çalışmasında kullanılmıştır. İnsanlar arasındaki iletişimi geliştirmek ve karşılıklı anlayışı artırmak amacıyla oluşturulmuş olan bu pencere, basit ama etkili bir araçtır. Peki, bu pencere nasıl çalışır?

—

Johari Penceresi’nin Yapısı ve İşlevi

Johari Penceresi, dört ana bölüme ayrılır:

1. Açık Alan (Open Area): Bu alan, kişi hakkında herkesin bildiği ve açıkça paylaşılan özelliklerdir. Örneğin, bir kişinin neye ilgi duyduğunu, hobilerini veya dış görünüşünü bu alanda bulabilirsiniz. İyi bir iletişimde bu alan sürekli genişler.

2. Gizli Alan (Hidden Area): Kişinin yalnızca kendisinin bildiği ancak başkalarına söylemediği özellikleri içerir. Örneğin, bir kişinin korkuları veya özel duygusal durumları bu alanda yer alır. Kendilik farkındalığı ve güven ilişkileri bu alanı etkiler.

3. Kör Alan (Blind Area): Kişinin kendisinin farkında olmadığı ancak başkalarının gözlemlediği özelliklerdir. Örneğin, bir kişinin vücut dilindeki yetersizlikler veya bazen farkında olmadığı bir davranışı bu alanda bulunabilir. Diğer insanların geri bildirimleriyle bu alanın küçülmesi sağlanabilir.

4. Bilinç Dışı Alan (Unknown Area): Bu alan, hem kişinin kendisinin hem de başkalarının farkında olmadığı özelliklerdir. Derin psikolojik süreçler, bilinçaltı travmalar veya gizli yetenekler gibi şeyler burada yer alır. Kişisel gelişim ve terapi süreçleriyle bu alanın keşfi sağlanabilir.

—

Gerçek Dünya Uygulaması: Johari Penceresi’nin İnsan Hikâyeleriyle Anlatımı

Bir düşünün, bir ekip içinde çalışıyorsunuz. Herkes kendi görevini yerine getirmeye çalışırken, biri hep “bana güvenin” diyor, diğeri ise “senin bakış açını anlamak istiyorum” diye ısrar ediyor. Ama birden, bir kişi hep yanlış anlaşılabiliyor ve buna ne yapacaklarını bilmiyorlar. İşte bu tür durumlar, Johari Penceresi’nin güçlü bir şekilde devreye girdiği anlar.

Mesela, Ali, bir yazılım geliştirme takımının üyesi. Ali, takımın çoğu zaman belirli görevlerde zorlanmasına rağmen, sesini yükseltmekten ve fikirlerini paylaşmaktan kaçınan birisi. Takım arkadaşları, Ali’nin yeteneklerinin farkında değil ve bu yüzden sürekli olarak görevleri onun dışındaki kişilere atıyorlar. Ancak Ali, aslında çok iyi bir liderlik potansiyeline sahip ve bu yeteneği takımın gözünden kaçıyor. İşte burada kör alan devreye giriyor: Ali, bu özelliğinin farkında değil ve başkaları da bunu bilmiyor.

Bir gün, Ali, yöneticisinden aldığı geri bildirimle bu durumu fark eder ve daha açık bir şekilde iletişim kurmaya başlar. Bu durumda, gizli alan devreye girer. Ali, açıkça liderlik özelliklerini ortaya koymaya başlar ve takımın performansı hızla artar. Geriye kalan tek şey, daha fazla iletişim ve dürüstlük ile açık alanı genişletmektir.

—

Johari Penceresi ve Kendilik Gelişimi

Johari Penceresi sadece grup terapileri veya takım çalışmasıyla sınırlı kalmaz; bireysel gelişimde de önemli bir araçtır. İnsanlar kendilerini daha iyi anlayarak, daha sağlıklı ilişkiler kurar ve kendilerine karşı daha şeffaf olurlar. Peki, bu pencereyi nasıl kullanabiliriz?

1. Geri bildirim almak: İnsanların bize nasıl baktığını görmek, kör alanımızı küçültür.

2. Açıklık ve dürüstlük: Kendimizi daha açık bir şekilde ifade etmek, gizli alanı daraltır.

3. Kendi iç yolculuğumuz: Bilinçaltı alanı keşfetmek, kişisel gelişim için önemli bir adımdır.

—

Sizin Hikâyeniz Nedir?

Şimdi size bir soru sormak istiyorum: Johari Penceresi ile ilgili kendi deneyimlerinizi hiç gözlemlediniz mi? Hangi alanlarınızı başkalarına daha fazla açmak istersiniz? Geri bildirim aldığınızda ne tür değişimler yaşadınız? Yorumlarda düşüncelerinizi paylaşın, hep birlikte tartışalım!

Johari Penceresi, sadece bir teori değil, günlük yaşantımıza dokunan bir yolculuktur. İletişimin ve kendilik farkındalığının ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyor. Umarım, bu yazı, kendi kişisel gelişim yolculuğunuzda size yardımcı olur.